Structure

Özet
Matematiğin mimarlık dahil olmak üzere farklı disiplinlerle girdiği sıkı ilişki ve teknolojinin gün geçtikçe gelişmesiyle kullanım alanı artan bilgisayar destekli tasarım teknolojisi sayesinde tasarım sürecinde farklı matematiksel modellerin kullanılması mümkün olmuştur. Matematiksel modellerle strüktür tasarımı, geometri ve malzeme parametrelerini ön plana çıkarmıştır. 
Karmaşıklık kuramının sistemdeki dinamiklerin modellenmesi açısından strüktür tasarımındaki rolü önemlidir. Birbirinden farklı birçok parametrenin olması ve bunlar arasındaki ilişkilerin keşif süreci taşıyıcı sistemi tasarlanabilir bir sistem yapmıştır.  Geometri, bu sistemin formunu oluşturur ve ilk dikkat çeken parametredir. Yaratılan her form bir geometri içerir ve formun ayakta durabilmesi için de strüktür tasarımına ihtiyaç vardır. Mimarlıkta geometriyle birlikte malzeme, tasarımın dokusunun, biçiminin ve binanın görünümünün oluşmasında temel bileşenlerdendir.
Strüktür tasarımında en temel yöntem olan sonlu elemanlar analizi ışığında, arup optimizeri, dinamik rahatlama, evrimsel şekil optimizeri ve evrimsel strüktür optimizeri incelenmiştir. Bu analizler sonucu ortaya çıkan zincir eğrisi, bükülme, minimal yüzey ve nurbs modelleri araştırılmıştır. Arup optimizeri, tüm sistemde kendi kendini organize etmesini sağlayacak en uygun tekrar elemanlarını seçer ve bu elemanları tek tek analiz eder. Dinamik rahatlama, malzemenin yerçekimi ile kendiliğinden şekil almasını sağlayan topolojik şekildeki kemer yapının optimizasyonunu sağlar. Evrimsel şekil optimizeri ise serbest forma en uygun alanı seçmek için en az deplasman yaptıracak strüktürel eleman yerleşmesini analiz eder. Evrimsel strüktür optimizeri ise sistemde vektörel gerilimi azaltmaya yönelik analizler yapar.
Strüktür modellerinden zincir eğrisi modelinde zincir, yerçekimine karşı oluşan eğrinin formunu alır. Bükülme, malzemenin kırılma noktasının gelişen teknoloji ve yeni malzemelerle eşik değerinin artması sonucunda, eski kırılma noktasının bükülmesiyle oluşan formdur. Minimal yüzeyler, minimum yüzey-gerilim potansiyel enerjisine sahip ve alan olarak da minimum olan formlardır. Nurbs ise üniform olmayan çizgiler eğrisidir ve bu eğriler, bir strüktür modelinde geometrinin haritalamasını yaparak serbest form yapıların strüktüre referans olabilecek olası çizgi ve yüzey ilşikilerinin hesaplanmasında kullanılırlar.
Matematiğin bir model oluşturduğu bu strüktür sistemlerinde, bilgisayar ortamında oluşan simülasyon, geçmişin sıkıcı ve anlaması zor olan hesaplamalarını geride bırakıp mimar ve mühendislere ortak olarak kullanabilecekleri bir ara yüz oluşturmuştur.

          Anahtar Kelimeler: Strüktür Tasarımı, Karmaşıklık Kuramı, Optimizasyon, Geometri, Kendi kendini Organize Etme, Topoloji

Kendi evini inşa etmek, büyülü ve çekici bir çağrı.

Peki gerçekten mümkün mü? Çok yakın bir tarihe kadar, hepimiz yaşayacağımız evi kendi ellerimizle ve köy imecesi ile yapıyorduk; Çölde, kutuplarda, dağ başları, nehir kenarlarında ya da çok uzak adalarda. Bütün insanlığın coğrafyalarına özel tasarımları ve nesilden nesile aktardıkları bir bilgelikleri vardı. Taş seçimiden, ağaçların kesileceği mevsim hatta ay döngüsüne kadar, şimdi bakıldığında insanı hayrete düşüren bir teknik ve tasarımla. Üstelik bu yapılar binlerce yıla meydan okuyor. Betonun altmış yıllık ömrü, bunları sadece güldürüyor.

İster kendi elleriniz ve belirli bir dayanışma ağı içinde evinizi yapmaya karar verdiniz, isterseniz bir usta ile anlaşıp işe koyuldunuz. Gözünüz kör, kulağınız sağır ve elleriniz bağlı olmasın. Artık kendi evini, seçtiği malzemeden, iç tasarıma kadar profesyonellerin insafına bırakmaya razı olmayan bir bakış açısı egemen oluyor. Bunun Türkiye’deki örnekleri azımsanmayacak kadar arttı.  Hem de ortaya çıkan yapılar, parmak ısırtıyor. Malzeme ile iklim arasındaki denge, araziye oturuş, deneysel çalışmalara verilen değer ve en önemlisi insanı içinde iyi hissettiren evler, hepsi mümkün.

Melih Aşanlı geleneksel sanatlar bilgilerinin üzerine, uzun yıllar çalıştığı restorasyon ve heykel tekniklerini de ekleyerek, kendisi gibi kırsala yerleşen veya yerleşmeye niyetli gönüllüler için muhteşem bir rehber kitap hazırladı. Arazi, toprak ve arazinin neresine evinizi oturtacağınızdan başlayarak, malzemeleri sınıflandırarak, temelden çatıya kadar evinizi inşa etmenizi yahut ustaları yönlendirmenizi sağlayacak kitabıyla hayranlık uyandırıyor. Melih Aşanlı belki de anlatmak istediklerinin özünü şöyle özetliyor;

“Suyun, toprağın, taşın, ağacın doğasını idrak etmek, algılamak en gerekli ilkeler. Malzemelere hükmetmeye çalışmadan da, sadece uyum sağlayarak ihtiyaçlarımızı karşılayabileceğimiz aslında eski olan güncel bir önerme ile ne isterseniz yapmakta özgürsünüz.”

Aslında bütün mesele de özgür olmak değil mi ?

According to the results of the Russian Finance Ministry assessment of the quality of
financial management of the managers of the federal budget, including process and
outcome indicators of financial activity as part of the state programs « Education
Development », « Science and Technology Development», the Ministry of Education and
Science of the Russian Federation in 2017 occupied the 26th place.
The relatively low financial and managerial statements of the Ministry of Education
and Science of the Russian Federation activity concerning government program funding
are caused by deficiencies in methods and tools for managing budget expenditures, and
it is proved by Russian Audit Chamber’s findings concerning the ineffectiveness of
financial expenditures in the «5-100» project.
In this way the relevance of the research theme is due to need for theoretical
development of the conceptual construct, modifying the model of organizational and
financial clearing for subsidizing government programs, adapting the algorithm for
applying social bonds to the education and science sectors of the Russian Federation,
justifying new methodological approaches and practical recommendations for developing
the system for financing government programs in the domain of education and science.

Calculating protein–protein interaction energies is crucial for understanding protein–protein associations. On the basis of the methodology of mean-field potential, we have developed an empirical approach to estimate binding free energy for protein–protein interactions. This knowledge-based approach has been used to derive distance-dependent free energies of protein complexes from a nonredundant training set in the Protein Data Bank (PDB), with a careful treatment of homology. We calculate atom pair potentials for 16 pair interactions, which can reflect the importance of hydrophobic interactions and specific hydrogen-bonding interactions. The derived potentials for hydrogen-bonding interactions show a valley of favorable interactions at a distance of ≈3 Å, corresponding to that of an established hydrogen bond. For the test set of 28 protein complexes, the calculated energies have a correlation coefficient of 0.75 compared with experimental binding free energies. The performance of the method in ranking the binding energies of different protein–protein complexes shows that the energy estimation can be applied to value binding free energies for protein–protein associations. Proteins 2002;46:190–196. © 2001 Wiley-Liss, Inc.

The information on population structure of Acanthaster planci in Bunaken National Park (BNP) is urgent to be presented in order to be considered in decision making especially on coral reef management in BNP. The objectives of  this study was to examine the  population structure of A. planci, represented by the diameter and weight, number of arms, while the density, distribution and types of coral predation by reef animals in the Southern part of Bunaken Island also observed. Data were collected at the three locations namely, front reef flat (FRF), middle reef flat (MRF) and back reef flat (BRF) with total coverage area of ​​100 x 50 meters. Sixty two individuals (41 at night and 21 at day time) were found with a body diameter ranging between 14 – 28 cm, whereas body weight ranged from 80 – 700 gr, with the number of arms between 9 until 17. The density of A. planci during day time was 0.0042 ind/m2, while the night time was 0.0082 ind/m2, moreover the animal is generally spread aggr...

The paper attempts to provide an updated and holistic description of the research ethics system in Latvia and discuses the problems in its structure and functioning. It is based on the data gathered in an empirical study of RECs in Central and Eastern Europe in 2008 and it is structured according to the integrated framework proposed by Hyder et al. First a short outline of the historical development of the ethics review system in the 1990s is given, then the issues of general social, political and economic background and the resultant enabling conditions, as well as the national and regional strategy of ethical review are reviewed. Next, the discussion turns to institutional commitment, the factors influencing the quality of review, and ethically relevant aspects of investigators’ behavior. The main conclusion is that current developmental conditions are not too favorable for research ethics review; despite the overall progress, several crucial enabling conditions are not in place yet.